Geçtiğimiz günlerde13. sayısını
"yenge" özel sayısı olarak yayımlayan Sühan dergisi, okurları ve
yazar eşleri tarafından ilgiyle karşılandı. Giriş yazısında derginin bu
sayısının bazı yengelerin bizzat isimlerine gönderildiği belirtilirken asıl
niyet ve samimiyetin aslında bu davranışta aranması gerektiğini belirten
Hüseyin Kaya, bu sayıya türlü bahanelerle yazı vermeyenlerin isimlerini ilan
etmeyişlerini de aynı samimiyet ve iyi niyete bağlamaya çalışmış. Yine sunuş
yazısında cevap hakkı doğan yengelere dergi sayfalarının her zaman açık olduğu
da belirtilmiş. Dergi Dede-Torun sayısı da hazırlayacak.
Kim
demiş edebiyat hayatın dışında diye. Sühan dergisi şair ve yazarların yanı sıra
onların eşlerine de tercüman olmuş son sayıda. Hazırlanan "Yenge"
sayısı, Sühan ın Anadolu dan edebiyata etki gücünü de ortaya koyuyor. Dergide
yaklaşık yirmi yazar eşinin kendi dünyasındaki yerini, tanışma ve evlenme
hikayelerini, iyi ve kötü günlerini anlatıyorlar kendi üsluplarınca. Bazı
yazarların müstear isimle yazdıkları yazılarda ise genelde aile hayatına ait
olumsuzluklar dile getirilmeye çalışılmış. Berat Demirci nin kaleme aldığı
"Medeni Hal Hanesini Tahkik Zımnındadır" başlıklı yazısı, yazarın iç
dünyasından hareketle "aile", "eş" ve "aşk"
mevhumlarına derin açılımlar getiriyor. Berat Demirci nin yazısının peşinden
dergiye ilk kez misafir olan Metin Önal Mengüşoğlu ise "Emsalsiz
Sevda" başlıklı yazısında, eşiyle yaşadığı sıkıntılı günleri, kederli
yılları samimi ve hisli bir üslupla ifade ediyor. Yine derginin ilk kez
misafiri olan Halim Şafak, "Melehat Bahsi" başlığı taşıyan yazısıyla
dergiye; üslup ve muhteva itibariyle yenilik getiren isimlerden en bahse değer
olanı. Derginin bu sayısında genellikle yazıların başlıkları yazar ve yazı
hakkında yeterince malumat veriyor aslında. Mustafa Muharrem in "Çekemez
Kelime Gemileri O nun Kalbini", Mehmet Aycı nın "Ona Rağmen
Azizim?" ve Hüseyin Kaya nın "Aşk Bir Kıyl ü Kaal İmiş Ancak"
başlıkları bunlardan bazıları. Hüseyin Akın, "yaşantısında evli,
düşünce ve duygularında bekâr biri" olarak başladığı yazısında özelden
genele bir şairin aile ve ev hayatında yaşama ihtimali olan sıkıntıları kendi
üslubuyla dile getirmiş. Ethem Baran ve Fuat Çiftçi yine Sühan da ilk kez yazan
isimlerden. Dergi, Mustafa Uçurum, Yüksel Enderin, Mustafa Oğuz, Bahri Doğan,
Adem Turan, Recep Ş. Güngör, Reşit G. Kalkan, Tekin Şener, Hayrettin Orhanoğlu,
İdris Ekinci, M. Said Türkoğlu isimleriyle devam ediyor.
Berat Demirci ve Metin Önal, Mustafa Muharrem, Sait Türkoğlu ve Mustafa Oğuz
yazılarında, aile sorumluluğunun bilincine vurguda bulunurken, diğer yazarların
neredeyse tamamı üstü kapalı ya da açıkça "edebiyat"ı önceleyen bir
üslup kullanmışlar ve buna bağlı olarak ortaya çıkan, yahut çıkabilecek
mutsuzlukları ifade etmeye çalışmışlar. Bir grup yazar ise görünen o ki,
"ne şiş yansın ne kebap" düşüncesiyle mevzuyu anlamamış gibi
davranarak masalımsı, aşıkane metinlerle katılmışlar "yenge"
sayısına. Recai Güllapdan üçüncü yılında da Sühan ı yalnız bırakmamış. Üstad
her zamanki sayfalarında; "Yenge Edebiyatına İştirak Bâbında Bir Garib Rü
yetimi Takdim Edeyorum" başlıklı yazısıyla tiryakilerini bekliyor. Giriş
yazısında derginin bu sayısının bazı yengelerin bizzat isimlerine gönderildiği
belirtilirken asıl niyet ve samimiyetin aslında bu davranışta aranması
gerektiğini belirten Hüseyin Kaya, bu sayıya türlü bahanelerle yazı
vermeyenlerin isimlerini ilan etmeyişlerini de aynı samimiyet ve iyi niyete
bağlamaya çalışmış. Yine sunuş yazısında cevap hakkı doğan yengelere dergi
sayfalarının her zaman açık olduğu da belirtilmiş.
Takip edenlerin hatırlayacağı üzre yaklaşık bir yıldır Sühan da şiir
yayımlanmıyordu. Sühan bu yıl da şiir yayımlamayacağını yine sunuş yazısında
ilan etmiş. Sühan, galiba edebiyat tarihimizin ilk "deneme" dergisi
olma yolunda ilerliyor?
Tüm
sayıların muhtevasına www.suhandergisi.com adresinden ulaşabilirsiniz.
17 Ocak
2006
Milli
Gazete
Kültür-Sanat