tayyib
atmaca
Devamlı
yalnızlık devamlı keder
Müzmin
bir hastalık senin çektiğin
Kendine
küskünlük kaç yıl sürecek
Susarak
ne kadar konuşacaksın
Her
akşam kendine kabaran için
Ne
zaman dövecek kıyılarımı.
Arasam
sesini özledim desem
Soluduğun
efkâr içime dolar
Aklıma
gelmedik korkular gelir
Sensizliğin
ortasında kalırım
İçimi
dökemem kelimelerle
Yine
sessizlikten donar telefon.
Nereye
gidersin kimden gelirsin
Gönül
gözüm görse tasalanmazdım
Gündüzü
geceye nasıl eklersin
Karanlıkta
rahatlar mı gözlerin
Düşlerinde
bile elinde külünk
Yetmez
mi taşlara gül işlediğin.
Desen
de hayata bırak yakamı
Hayat
seni parmağından yakalar
Toraşan
çağına alır götürür
Horozlu
aynaya baktırır seni
Kâkülünü
yan tarafa tararsın
Burarsın
terlemiş bıyıklarını.
Verdiğin
çok sözü yiyorsun tamam
Usandım
devamlı haklı olmaktan
Senden
senin için her istediğim
Sahibine
bırak umarsızlığı
Ben
de artık incelmeye başladım
Aynı
yere vuruyorsun Hüseyin.
türk
dili dergisi
mart
2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder